Tesettürün (D)evrilmesi

Değişim kaçınılmazdır

Öyle ki ne kadar karşısında durursanız durun

Sizi bir şekilde yakalar ve kendi anaforuna çeker

Değişime direnmek de en az değişim kadar eskidir

Değişimin anaforundan ne kurtarabilsem kâr diye bakar olaya

Mevcut durumu koruyabilmektir amacı

Ancak mevcut durumu koruyayım derken geride kalma riskini alır üzerine

Geride kalınca da bakar ki olmuyor

Geriden gelmeye başlar

Aradaki farkı kapatmak kolay değildir çünkü

Bu sırada ortaya çıkan garabet de cabası

Bütün bunların aklıma gelmesine sebep tesettürdeki (d)evrilme süreci

Evet evrilme ile devrilme arasında malesef bi tık fark var

O bi tık abartmada saklı

Evrilmeyi abartırsanız devrilmeyi göze almış oluyorsunuz malesef

Tesettür ve moda sözcüklerinin yan yana gelerek ‘tesettür modası’ diye tamlama oluşturması da abartmanın ta kendisi

Hele ‘Uluslararası Muhafazakar Moda Haftası’ düzenlenmesi daniskası

Nasıl oldu da bu duruma geldik insan hayretler içinde kalıyor

Nasıl oldu da tesettür moda haline geldi

Aslında yazının başında bahsettiğim süreci yaşıyoruz

Değişim ve değişime direnmek yani muhafazakarlık

Sonra da değişime ayak uydurayım derken aşırı hızdan doğan garabet

Tesettürlü olmayı tamamen estetikten soyutlayan anlayışa karşı

Estetiği öne alıp tesettürü bir aksesuara indirgeyen anlayış mücadele ediyor

İkisi de aşırı uçta aslında, biri ifratsa diğeri tefrit

Biz ikisiyle de emrolunmuyoruz

Biz dengede olmak ile emrolunuyoruz

Örtülerimizi omuzlarımızın üstüne salıp

Ziynetlerimizi ayette zikredilenlerden başkalarına göstermemekle emrolunuyoruz

Tesettür modası bizi ilgilendirmemeli

Kapitalizmin iyi koku alan burnu, burnunu buralara da sokuyor

Olup biten sadece bu

Bize düşen hicab ayetlerini uygularken bir yandan da kapitalizme uşaklık etmemek

Doğal süreç içinde tesettürün estetiğinde elbette evrilmeler olabilir

Mesela bizler başörtüsü takarken gençler şal takabilir

Bir ara kaplar yaygınken bir ara feraceler yaygınlaşabilir

Ancak iş mankenlerin sergilediği kıyafetleri izlemek için defilelere katılmaya gelince

İyice düşünmek gerekmez mi

Evriliyor muyuz, devriliyor muyuz?

Özlem Ata’nın kaleme aldığı bu yazı, 11.05. 2016 tarihinde Fıtrat Haber sitesinde yayımlanmıştır.