ABD SEÇİMLERİ

Amerika’da ara seçimler var. Ara seçimlerde Temsilciler Meclisi’nin tamamı yenilenirken 100 kişilik senatonun üçte biri yenileniyor. Başkanlık seçimleri ise 2020’de olacak. Seçim Amerika, İran, Çin ve Türkiye için önemli.

1960’dan beri yaşanan en sert kampanya dönemine şahit oluyoruz. Kutuplaşma ve ayrışma en üst seviyelere çıkmış durumda. Amerika’da son dönemde yaşanan bazı şiddet olaylarını, Orta Amerika’dan başlayan göçmen hareketini ve bunlara karşı alınan askeri önlemleri göz önünde bulundurursak ne demek istediğim daha net ortaya çıkacaktır. Bu tarz sert bir kampanya cumhuriyetçi seçmenin hoşuna giderken demokrat seçmeni endişeye sevk ediyor.

Kamuoyu anketlerine baktığımız zaman %80 ihtimalle Temsilciler Meclisi’nin kontrolünün Cumhuriyetçilerden Demokratlara geçeceğine senatonun ise %80 ihtimalle Cumhuriyetçilerde kalacağına işaret ediyor.

Amerika’da bir kanun teklifinin her iki meclis tarafından onaylandıktan ve başkan imzaladıktan sonra yasalaştığını bildiğimiz zaman bu seçimlerin önemini daha iyi anlayabiliriz.

Başkanın partisinin meclislerdeki çoğunluğu kaybetmesi kanunların geçmesi açısından son derece sıkıntılı bir durum. Bu durumu Obama döneminde yaşamıştık. Meclis dengelerindeki değişiklik daha önce Amerika’da siyasetin tıkanmasına yol açmıştı ve aynı şeye yol açabilir.

Diğer taraftan başkanı yüce divana gönderme yetkisi senatoda. Senato cumhuriyetçilerde kalmaya devam ederse bu yol kapanmış olur. Temsilciler Meclisi’nin başkanı soruşturma yetkisi olduğunu ve bunun Amerika’da önemsendiğini hatırlatayım. Örneğin çoğunluk demokratlara geçerse başkanın şu an gizli olan vergi kayıtları incelemeye tabi tutulabilir.

Amerika’da dış politikalar ile ilgili kararları başkan verir. Her iki mecliste onay makamı konumundadır ve çok nadir olarak konuya müdahil olurlar. Yine de bu onay gerçekleşmez ise başkanlık kararları veto edilebilir (örneğin ticaret savaşları konusu).

Cumhuriyetçiler Türkiye’ye daha sıcak bakan taraftır. Demokratların muhtemel zaferi bizim açımızdan çok olumlu olmayabilir. Ancak yinede mevcut koşullar altında çok büyük bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum.

Demokratların genel bakış açısına baktığımız zaman insan hakları, sözde Ermeni soykırımı gibi konularda bize, gazetecinin öldürülmesi konusunda Suudi Arabistan’a sorun yaratabilirler.

Tüm bu dengelerin değişmesi durumunda gerek Amerika’da gerekse dünyada çalkantılı bir dönem başlayabilir.

FED’in faizleri artırması ve ticaret savaşları dünya ekonomisinde bir yavaşlamaya sebebiyet veriyor. Temsilciler Meclisi’nde dengeler değişir ve bu savaşta frene basılabilir ve ekonomik aktivite dünya çapında tekrar canlanabilir.

Ancak uygulanan bazı politikaların (örneğin İran, Rusya, Çin politikaları) Amerika’nın genel politikası olduğunu ve dengeler veya başkanlar ile ilgili olmadığını tam tersi uygulanma yolları değişse bile politikanın değişmediğini hatırlatmakta fayda var. Özellikle İran ve Rusya politikalarının bizim için önemi malum.

Bakara 2/177  ”İyilik, yüzünüzü doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. İyilik; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara ve nebîlere inanıp güvenen kişinin yaptığıdır. Böyle bir kişi, sevmesine rağmen malını, kendine yakınlığı olanlara, yetimlere, çaresizlere, yolda kalanlara, isteyenlere ve boyunduruk altındakilere verir. Namazı özenle ve sürekli kılar ve zekâtı verir. Bunlar anlaşma yaptıkları zaman da yükümlülüklerini yerine getirirler. Baskılara, zorluklara, bir de baskın anında olacaklara karşı dirençli olurlar. Özü sözü doğru olanlar bunlardır. Allah’tan çekinerek korunanlar da bunlardır.”

Ömer Mahmut Kuzanlı