Kadının Yeri ve Konumu

Kadın olmanın vermiş olduğu bir sorumlulukla konuyu ele almak, başlı başına bir sorundur.

Sebebine gelince sorun olan bir sorunu ele almak zor bir konudur.

Sorun olmasının sebeplerinden biri kadınlar hakkında ve kadınların toplumlarındaki rolleri hakkında genelleme yapmanın hatalı olacağını ve kadınların ancak kendi kendilerini Kur’an’daki kadın kıssaları üzerinden değerlendirmeleri gerektiğini anladım.

Kitabımız bu konuda güzel örneklerle doludur.

Kur’an’daki kıssalar insanların doğru yolu bulmaları, ibret almaları, geçmişte insanların düştüğü hatalara düşmemeyi öğütlemektedir. Rabbimiz kişileri tek tek baz alır, bizi genelleme yapma hatalarından kurtarır. Herkes kendi hesabını kendi vereceği için tüm ibretlik kıssalar kişiye özel bir öğretim ve eğitim metodu sağlamaktadır. Kıssalarda geçen kadın karakterler bazen örnek alınması gereken modeller bazen de sakınılması gereken modellerle karşımıza çıkmaktadır.

Tarihte ve günümüzde kadınların bir çok konuda göz ardı edildiği bilinen bir gerçektir. Bu durumun ailenin ve toplumsal yapının sarsılmasına zemin hazırladığı da başka bir gerçektir. Kadın ve erkek bir elmanın iki yarısı gibidir. İnsan olmak bakımından ayrılıkları yoktur. Fıtratları gereği biyolojik ve psikolojik farklılıkları vardır o kadar. Aile ve toplum dediğimiz olgu ikisi olmadan asla gerçekleşemezdi.Toplumun bir ferdi olan kadın anne ve eş olarak kadın, Kur’an’da nasıl ele alınmıştır? Kıssalar bize hangi mesajları vermektedir? Kıssalarda geçen konularda kadınlardan nasıl bahsedilmiştir? Hem erkekler hem kadınlar tarafından iyice bellenmesi gereken konulardır.

Cenab-ı Allah, kadın erkek ayırımı yapmaksızın Kur’an’da çeşitle örnekler vererek bütün insanlığı kendisine muhatap almıştır. Üstünlüğün ancak takvayla belirlenebileceğinin mesajını vermiştir.

Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizi tanıyasınız diye oymaklara ve boylara ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, Allah’tan en çok çekinenizdir. Her şeyin iç yüzünü bilen Allah’tır. (Hucurat/13)

Takvayla ilgili ayetleri okuduğumuz, Allah’ın sınırlarını aşmadığımızda kadın olsun erkek olsun ailede ve toplumda huzurun, düzenin ve güvenin sağlanacağını anlarız. Allah, kıssalar üzerinden önümüze ibretlik ve ders alınması gereken örnekler sunduğundan muhataplarına yol göstermektedir.

Kadınlar hakkında genelleme yapmamın ve şu şudur, bu budur dememin sebebi her kesin kendini, Kur’an’da araması gerektiği kanaatinde olmamdır. Bu sebeple her kadın kendi sorunlarını ancak kendisi ele aldığında çözebileceğini anladım. Kur’an’daki kıssalardan ibret alamadığımız için kendimizi düzeltme yoluna gitmiyoruz.

Âdem ve Eşi, Nuh (as.), Lut (as.), Ebu Leheb’in eşi, Yusuf kıssasında Aziz’in karısı ve diğer kadınlar, Mücadele suresindeki kadın, Mümtahine suresine konu olan kadınlar, Musa (as.)’ın annesi, Tahrim suresinde geçen Muhammed (as.)’ın eşlerinden bir kaçı, İmran’ın karısı, Meryem (as.), Sebe Melikesi, Nemrut’un eşi, kısaca kadın/larla ilgili bir çok ayet bizi kendi kendimizi görmemiz ve kıyaslamamız için güzel örneklerle doludur.

Kadın kıssalarını okuduğumuz da kendi dönemlerinde yaşayan kadınların, inanç, ahlak, sosyal ve ekonomik durumları hakkında bilgi sahibi oluruz. Bu sayede günümüzde kadının yeri ve konumu hakkında da kıyas yapmamız mümkün olmaktadır.

Kur’an’ı Kerim kişinin kendi yaptığı ameliyle ancak kendi kurtuluşunu sağlayacağını ibretlik kıssalar üzerinden bize öğretir. Bu yüzden genelleme yapma hatasından kurtularak kadının konumunu ve yerini görebilmek için hemcinslerime Kur’an’daki kıssaları okumalarını tavsiye ederim.

Kıssalar üzerinden kişi ancak kendisiyle yüzleştiğinde akıbetinin ne olacağını anlar… Kur’an kıssalarına baktığımızda, kişilik unsuru olarak kadını erkekle hayatı paylaşan insan konumunda görürüz. Erkek olsun kadın olsun insan, kıssalarda anlatılan iyi insanların davranışlarıyla ahlaklanmayı, kötü davranışlarından sakınılması gerektiğini anlar…

Tarihte gerçekleşmiş olayların kadın olsun, erkek olsun doğruluk, adalet, sabır, şefkat, merhamet, müsamaha, şükür, sadakat gibi iyi huyların karşısında yalancılık, hıyanet, zulüm, nankörlük, kibir, haset gibi kötü huyların insana kazandırdığı ve kaybettirdiği tüm sonuçları Kur’an’daki kıssalar üzerinden ortaya serildiğini anlar…

Kıssaların (yaşanmış gerçek hayat hikâyeleri) eğitimdeki önemi artık herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu sebeple herkesin kendini Kur’an’daki kıssalara göre çek etmesi gerektiğini ve hesabı Allah’a vereceğini unutmaması gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

 

Mürüvvet Çalışkan’ın kaleme aldığı bu yazı, Fıtrat Haber sitesinde 6.2.2018 tarihinde yayımlanmıştır.