Resulullah ile Aldatmak/Aldanmak

Bir alıntıyla başlayayım: “Leyla’nın sokağındaki köpeğin gözlerinden öper Mecnun

O gözler Leyla’yı gördü diye

Psikologlara göre, bu bir davranış bozukluğudur

Edebiyatçılar ise bu davranışın önünde saygıyla eğilirler”

Bu alıntıyı insanların mizaç farklılıklarını somutlamak için yaptım

Gerçekten de kimimiz akılcılığa değer veriyor, aklıyla hareket ediyor

Kimimiz de duygularına çok değer veriyor, duygularıyla yaşıyor

Oysa birisi ifratsa diğeri tefrit değil mi

“İhdınes sıratel müstakim” derken bir anlamda her hal için mutedil olmaya dua etmiyor muyuz

Bu yüzden “İhdınes sıratel müstakim” duası ışığında okumak lazım yaşadığımız çoğu şeyi

Mesela geçtiğimiz günlerde devletin televizyonundaki bir dizide bir menkıbe sahneleniyor

Aslı Yavuz Sultan Selim için anlatılır

Dizide Sultan Abdülhamit’e uyarlanmış

Müflis bir tüccar padişahın huzuruna geliyor ve gördüğü rüyayı anlatıyor

Rüyasında Resulullah’ı (as) görmüş ve Resulullah, padişahtan “Hamid’ime söyle” diyerek tüccarın sıkıntısını gidermesini istemiş

Padişah, tüccar her “Hamid’ime söyle” dediğinde bir kese altın veriyor

Tüccarı huzurdan zor çıkarıyorlar

Bu sahne vesilesiyle “Resulullah ile aldatmak/aldanmak nasıl olur” sorusu dönüp duruyor zihnimde

Öyle ya Allah ile aldatmak/aldanmak bile var

Lokman suresi 33. ayette ve Fatır suresi 5. ayette “O çok aldatan (şeytan) da sizi Allah ile aldatmasın” buyruluyor

Allah ile aldatanın şeytan olduğunu ayetten anlıyoruz

Peki Allah ile aldanan kimler

Onlar da Hadid suresi 14. ayette, cehennemden bir tasvir yapılarak açıklanıyor

Münafıklar: “Sizinle beraber değil miydik?” diye bağırırlar. Müminler: “Evet ama siz kendinizi yaktınız. Bizi gözlemlediniz, şüpheye düştünüz; kurduğunuz kurgular, Allah’ın (ölmenizle ilgili) emri gelinceye kadar sizi aldattı. O çok aldatan (şeytan) da sizi Allah ile aldattı.” (Hadid 57/14)

Müfessirler Allah ile aldatmayı, Allah’ın affedeceğine güvendirmek olarak açıklamışlar genelde

Yani insan dünya hayatına öyle bir dalıyor ki ne yapsa -hatta yaptığı münafıklık bile olsa- ölüm gelmeden dönüş yapar/tövbe ederim, Allah da beni affeder diye aldanabiliyor

ölüm gelince yapılan tövbe ise hiçbir işe yaramıyor

Allah hepimizi onun adıyla aldanmaktan korusun

Peki ya Resulullah ile aldanmak ne ola ki

Onu sevmeyi, ona uymayı yanlış anlamak olmasın sakın

Onu seviyorum derken duyguların seline kapılıp gazaba uğramak olmasın sakın

Ona uyuyorum derken akıldan başka kılavuz kabul etmeyip dalalete düşmek olmasın sakın

Resulullah’a sevgimiz büyüktür elbet ama bir düşünün, yarın bir gün hiç tanımadığınız bir adam karşınıza çıkıp “Resulullah’ı (as) rüyamda gördüm, senden şunu yapmanı istedi” derse ne yaparsınız

Adamın istediğini yapmazsanız Resulullah’ı sevmiyor mu olacaksınız

ve biliyor musunuz Fetö tarafından bu yöntemle suistimal edilen nice insan var

oysa aşırı duygusallıkla hareket etmeyan kişi bu suistimallerin önüne kendisi geçebilir

ve Allah’ın gazabına uğramaktan korunabilir

Resulullaha uyuyorum derken akıldan başka kılavuz kabul etmeyen kişinin de işi zor

O da aklının almadığı hiçbir şeyi kabul etmeyerek dalalete düşebilir

Velhasıl insan hem duygularını doğru yönetebilmeli hem aklını iyi kullanmalıdır

Elbette bunun için kılavuzu yine Kur’an-ı Kerim’dir

Resulullah artık aramızda olmadığı için uymamız gereken Kur’an’dır

ve gazaba uğrayanlardan ya da dalalete düşenlerden olmamamız için Fatiha, günde onlarca kez okuyup amin dememiz gereken bir duadır