Kendi Gündemimizi Oluşturmalıyız

Kendi bilincimizi kendi bilgi ve yeteneğimizi yitirmiş olduğumuzdan ayakta durmaya zorlanıyoruz.

Kendi başımıza hareket edemiyor, başkalarının peşinden sürükleniyor, savruluyoruz.

Emperyalistlerin/ sömürü düzenlerinin, ağababalarının bizler üzerinde yapmış oldukları planlar dâhilinde yaşıyoruz. Başkalarının desteğiyle başkalarının fikirleriyle yaşamaya çalışıyoruz.

Zihinsel ve düşünsel bir şekilde bilinçsizliklere uğradığımız için kendi aklımızla, kendi yetimizle düşünemiyoruz. Bizlere biçilen roller doğrultusunda hareket ediyoruz. Sömürü düzenlerin, emperyalist fikirlerin, taşlaşmış, bağnaz düşüncelerini ve söylemlerini savunuyor ve maalesef arka çıkıyoruz.

Aynı zamanda hem modernitenin hem de hurafeci geleneğin içerisine sıkıştırılmış bulunuyoruz. Barbarların, savaş çığırtkanlarının, bizler üzerinde ki hesapları dâhilinde vicdan sahibi oluyoruz. Kendi duygu ve merhametlerimiz yine başkaları tarafından bizim sözcüklerimizle dilleniyor. Hırslarımız, bencilliklerimiz, bizleri ihtiraslara sürükleyerek kendi yanı başımızdaki feryatları görmüyoruz.

Kendi İslami düşüncelerimizi yeryüzüne hâkim kılma gibi bir düşüncemiz/telaşımız/uğraşımız/endişemiz yok. Farkında olarak ya ada olmayarak şer güçlerinin kelimeleriyle/sözcükleriyle/söylemleriyle konuşuyoruz. Kendi gündemimizi kendimiz belirleyemiyoruz. Bu konuda yapılan baskı ve bombardımanları sessizce kabul ediyoruz.  Partimizi, cemaatimizi, tarikatımızı, gurubumuzu, takımımızı, savunduğumuz kadar İslam’ı savunmuyoruz. Şeyhlerin, liderlerin, başkanların düşüncelerini savunduğumuz kadar ve gösterdiğimiz ilgi, alaka ve çabalar kadar peygamberin sünnetini ihya etme noktasında hiçbir endişemiz/çabamız yok. Onun hayatını yaşam şekillerini günlük yaşamlarımıza nasıl uygularız noktasında gösterdiğimiz çabalar yüzeysel ve önemsiz kalmaktadır.

Kabul edilemez ahlaksız davranışlar karşısında maalesef yüzümüz kızarmıyor, utanç duymuyoruz. Dünya gündeminde bizler olmamız gerekirken; İslam peygamberinin örnek yaşamı konuşulması gerekirken başka önemsiz/boş/malayani konuları gündemimize yerleştiriyoruz.

Gerek İslami düşüncelerimizi tebliğ etme noktasında, gerekse peygamberi duruşlarımızı sergileme noktasında var gücümüzle çalışarak dünya gündemine İslam’ın evrensel düşüncelerini yaymamız ve peygamberin sünneti seniyesini yaşatmamız gerekmektedir.

 

Davut Yatkın’ın kaleme aldığı bu yazı, Fıtrat Haber sitesinde 19.4.2017 tarihinde yayımlanmıştır.