Kimlerdensin?

Ne çok aidiyetimiz var

Milliyetimiz, memleketimiz, soyumuz, boyumuz

Mezhebimiz, cemaatimiz, ekolümüz…

Ve ne çok aitiz dünyaya

Buradan gelip geçiyorduk oysa

Şöyle bir bakmak için gelmiştik ya

Bulutlara, yağmura, doluya

Ölüden dirinin, diriden ölünün nasıl çıktığına

Enfesumuza ve afakımıza

Bakmak için gelmiştik buraya

Unuttuk

Çok basitti her şey oysa

Bir yanda mutlu olacaklar vardı

Doğruyu bulmalarıyla

Mutsuz olacaklar diğer yanda

Kötülüğe batmalarıyla

Ve öne çıkacaklar olacaktı davranışlarıyla

Bu kadar sade ve net

Üç aidiyet vardı aslında

Unuttuk

Ya da görmezden geldik

İşimize geldi ben kurtuluşa erenim demek

Kardeşimizi tekfir etmek

İşimize geldi Türklük Kürtlük

Hatta adam öldürmek

Tüm kitaplar öldürmeyeceksin derken

Bir insanı yaşatmak varken

Bu emri duymazdan gelmek

Hicreti hep okurduk da

Nerden çıktı bu muhacirler başımıza

Üstelik bu kadar işsiz varken

Ucuz iş gücü oluyorlar hepsi derken

Müslüman bir ülkeden

Müslümanların yaptıklarından kaçarken küffarın rahmetine

Müslüman tüccarların sattığı sahte can yelekleriyle boğulan çocukların

Sizi Allah’a şikayet etçem diyeceğini hiç mi düşünmedik?

Dünyaya ne çok yakışıyoruz!

Özlem Ata’nın kaleme aldığı bu yazı, 18.01.2016 tarihinde Fıtrat Haber sitesinde yayımlanmıştır.