Araftan Çıkmak

Bizler müslümanlar olarak yeterince şuur, bilgi ve donanıma şahit olmadığımız için ve ağır aksak sahip olduğumuz bilgilere güvenemediğimiz için hep ortada hep araftayız. Şayet yeterli düzeyde bilgi ve birikime sahip olsaydık; İslam kültür ve Tarih dünyamızı dünya halklarına tanıtıyor ve anlatıyor olacaktır.

Bu kör, sığ, omurgasız ve aynı zamanda dejenere olmuş yanlış bilgilerimiz ekseninde hareket ettiğimiz için dışımızda ki toplumlar bizleri ciddiye, kale almıyor. Bu yüzdendir ki başka yabancı, yanlış ve kabul edemeyeceğimiz kültürler, çarpık yaşam şekilleri hayatımıza nufüz etmiş, bizleri esir almış durumdadır. Kendi İslami kültür ve yaşayışlarımızı temsil etme noktasında İslami bilgi sistemimiz bir türlü harekete geçmiş aktif duruma gelmiş değildir.

Kendi bencilliklerimiz, egolarımız cemaat, mezhep, parti kavgalarımız mensubu olduğumuz İslam inancının üzerinde seyretmektedir. Partilerimizi, cemaatlerimizi, mezheplerimizi, liderlerimizi, önderlerimizi, şeyhlerimizi, hoca efendilerimizi savunduğumuz kadar İslami değerlerimizi savunmuyor hep savsaklıyoruz. Aynı duyarlılığı İslami davamız için göstermiyor bu uğurda çaba harcamıyoruz. Boş gereksiz öğrendiğimiz bilgilerimiz İslami bilgilerimizden daha fazla. Aynı şekilde boş, gereksiz, malayani yaşam tarzları İslami yaşam tarzlarımızdan daha fazla. Hurafelere, menkıbelere, efsanelere, mitolojilere, hikâyelere verdiğimiz önem ve değer Kur’an kıssalarından daha fazla. Kur’an kıssalarının hayatımızdaki yerini ve önemini araştıracağımız, inceleyeceğimiz ve bu kıssa benim yaşamımın neresine tekabül etmektedir, bana ne mesaj vermektedir? sualini sormamız gerektiği yerde maalesef uyduruk masallarla kendimizi avutuyoruz.

Bu yüzden olsa gerektir ki bilgilerimize güvenmediğimiz için hep araftayız en kaliteli, en erdemli savunucular olacağımız yerde tarafımıza zayıflık, pısırıklık, düşmektedir.

Rabbimiz “Onlar bütün sözleri dinlerler sözün en güzelini, en uygununu, en değerlisini alırlar” (Zümer 18) emri gereğince referanslarımızı devam ettirmeliyiz. Ve “Onlar boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler. Boş yere söylenilen sözden ve işlerden sakınırlar.(Müminun 3) ayetini aklımızdan çıkarmamamız gerekmektedir.

Davut Yatkın’ın kaleme aldığı bu yazı, Fıtrat Haber sitesinde 5.1.2018 tarihinde yayımlanmıştır.