KELİMELERİN ÖNEMİ

Neden-Niçin?

Kur’an’ın kelime ve kavramları bizim için önemli.

Neden-Niçin?

Bir Müslüman Allah’ın müdahil olmadığı bir yaşam şekli ve düşünce çatısı oluşturmamalı.

Kelimelerle duygu, düşünce, niyet ve davranışlarımızı belirliyoruz.

Kelimeler sayesinde bilgi düzeyimizi arttırıyoruz ve yaşam şeklimizi belirliyoruz.

Her çağda var olan kelimeler yapısöküm tekniğiyle yeniden revize edilebilirler. Revize edilen bu kavramsal içerikler insan algısını yönlendirirler.

Bu bilgiden yola çıkarak günümüzün popüler felsefi yaklaşımı olan hümanizmin duygu, düşünce, niyet ve davranışlarımızı yönlendirdiğini anlamamız önemlidir.

Örneğin sekülerizm Fransız ihtilalinden sonra oluşan bir akımdır. Kiliseye-Ruhbanlığa karşı gelişen eylemlerin felsefi tanımıdır.

(İslam’da Ruhban sınıfı olmamasına rağmen kültürel etkileşimle İslam’da da ruhban sınıfı oluşturulmuştur).

Müslümanlar erdemli/ahlaklı olmayı Allah’a “kul” olma bilinciyle yaparken seküler (dünyevi) düşünce sistemi  hümanizm, ruhbaniyete de kula kul olma adına yapar.

Kur’an ayetleri ahlaklı bir mümini inşa ederken temel aldığı öncelikler evrenseldir.

İslam’ın kişi temelli ahlaka vurgusunun yanında kişiler arası ve toplumlar arasındaki ilişkilere verdiği önem de tartışılmazdır.

Adaleti gözetme hem kişiler arası hem toplumlar arasındaki ilişkilerde çok önemlidir. Kişinin öfkesini yutması (kontrol etmesi) veya kin gütmesi kişiyi adaletsiz olmaya sürüklememelidir.

Evrensel iyiliğin ve barışın yayılması için; güzel söz söyleme, iyi, olumlu düşünme ve tevekkül, maddi manevi her türlü paylaşım, şükretmek, vefa, merhamet, güvenilir olmak, sabretmek, haksız cana kıymamak, haksız eylemde bulunmamak, başkalarının namusuna, ırzına, malına göz dikmemek, iftira atmamak, yalan söylememek, kırmızıçizgileri aşmamak vb. birçok erdemli tutum ve davranış olmazsa olmaz olgulardır.

Unutmayalım sopalar ve taşlar kemiklerinizi kırabilir ama kelimeler beyninizi değiştirebilir.

“Kelimeler Beyninizi Değiştirebilir” adlı kitabın yazarları da bu duruma dikkat çekmektedirler. Kitabı özetlersem yazarlar “tek bir kelimenin bile fiziksel ve duygusal stresi regüle eden genlerin ifadesini etkileyecek güce sahiptir” demektedirler.

Güzel ve olumlu kelimelerin  insan genini etkileyerek değiştirebileceğini frontal lobumuzdaki alanları güçlendirebildiğini ve beynin bilişsel fonksiyonu yükseltebildiği anlaşılmıştır. Kısaca kelimelerin duygusallığı ve beynin motivasyonel merkezlerini harekete geçmesindeki etkisi yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Aynı şekilde düşmanca, saldırgan bir dil kişiyi stresten koruyan nörokimyasalların üretiminde anahtar rol oynayan belirli genleri de bozabildiği gözlemlenmiştir.

Tek bir olumsuz kelime amigdalamızdaki (beyinin korku merkezi) aktiviteyi artırabilir. Bu da neticede özellikle mantık, akıl, dille ilgili beyin fonksiyonlarını kesintiye uğratmaya neden olan onlarca stres üretici hormon ve nörotransmiter salgılatır. Kızgınlık ifade eden sözler tüm beyin boyunca alarm sinyalleri yollar ve frontal lobta mevcut olan mantık ve akıl ile ilgili merkezleri kısmi olarak devre dışı bırakır.

Ayrıca yazarlara göre doğru kelimeler kullanmak hakikatimizi değiştirebilir. Olumlu ve iyimser bir kelimeyi zihninizden geçirmeniz frontal lobtaki aktiviteyi uyarabilir.

Bu alan insanı harekete geçirmeden sorumlu motor korteksine direk bağlanan belirli dil merkezlerini de içerir.

Konuyu toparlayacak olursam yapılan araştırmalar göstermektedir ki olumlu ve güzel kelimelerle düşündükçe ve konuştukça beynin diğer alanlarını da etkilemeye başladığı ve parietal lobtaki fonksiyonların değişmeye başladığı yönünde. Bu da kendinle ve ilişkide olduğun diğerlerine olan algını değiştirir. Kendine olan olumlu bakışın da diğerlerindeki iyiliği görmene neden olur. Aynı şekilde olumsuz ve kötü kelimelerin kişiyi kuşku ve şüpheye sevk ettiği ve  zamanla talamusun yapısının  değiştiği ve  talamustaki değişimlerin gerçekliliği nasıl algıladığımız yolunda değişikliklere yol açtığı ortaya konmuştur.

Allah’ın nasıl bir örnek verdiğini gözünde canlandırmaz mısın? Güzel bir söz; kökleri sabit, dalları göğe uzanmış güzel bir ağaç gibidir. (İbrahim 14/24)

Rabbinin izniyle her zaman ürününü verir. Allah insanlara örnekler verir. Belki bilgilerini kullanırlar. (İbrahim 14/25)

Kötü söz de topraktan sökülmüş, çürük bir ağaca benzer. Hiçbir yerde sabit kalamaz. (İbrahim 14/26)

Allah, inanıp güvenmiş kimseleri hem dünya hayatında hem de ahirette sabit sözle sağlamlaştırır. Yanlış yapanları da sapık sayar. Allah yaptığını kurduğu düzene göre yapar. (İbrahim 14/27)

 

Mürüvvet ÇALIŞKAN