TERÖRE LANET OKUMAK

İnsanların kendilerine müslüman demelerinin bir öneminin olmadığı, önemli olanın Allah’ın müslüman dediği insanlar olabilmek olduğu hep üzerinde durduğumuz bir konudur. Oysa bugün adına İslam coğrafyası denilen bölgelerde yaşayanlar kendilerine müslüman demekle yetinmez, Sünni, Şii, Hanefi, Şafi, Maliki, Hanbeli v.s.. gibi daha pek çok ismi de yanına ekleme gereği duyarlar. Oysa bu tutum, Allah’ın eksik bıraktığı bir konuyu insanların tamamladığı iddiasından başka bir şey değildir. Hal böyle olunca insanlar da Allah gibi kanun koyma, Allah’ın ayetlerini çarpıtarak fetva verme yetkisini elde eder ve hala müslüman (!) kalmaya devam ederler. Nitekim bugün intihar bombacısı olmaya fetva veren kişi bırakın müslüman olduğunu iddia etmeyi, Dünya İslam Alimleri Birliği Başkanı olarak anılmakta, yani ünvanları yazmakla bitmemektedir. Oysa Allah, dinine hiçbir şey katmadan kendisine yönelmeyen kişiye “kafir” ismini vermekte ve bizlere onlar hoşlanmasalar da emrinden çıkmamayı emretmektedir:

“Size ayetlerini gösteren, gökten sizin için rızık indiren O’dur. Allah’a yönelenden başkası, bu bilgiyi doğru kullanamaz.Siz, O’nun dinine bir şey katmadan Allah’a yalvarın. Kafirler varsın bundan hoşlanmasınlar.” (Mü’min Suresi 40/13-14)

Allah’ın ayetleri ile yetinmediğiniz ve yanına falanca mezhebin görüşünü koyduğunuz zaman adınızın müslüman olması ancak sizin boş bir iddianız olacaktır. Zira mezhepler Allah’ın kitabına taban tabana zıt hükümlerle doludurlar. Onların İslam’dan olduğu iddiası İslam’a hakaret olacaktır. Mezhep bataklığında boğulanlar Allah’a yalanlar yakıştırmaktadırlar. Allah bu kişiler için kafirler terimini kullanmakta ve onların kendi kitabından hoşlanmadıklarını açıkça bildirmektedir:

“İslam’a çağrıldığı halde Allah’a yalanlar yakıştırandan daha büyük yanlışı kim yapabilir? Yanlışlar içindeki bir topluluğu Allah yola getirmez.Bunlar, Allah’ın nurunu (Kur’an’ı) ağızları ile söndürmek isterler. Kafirler hoşlanmasa da Allah, nurunu tamamlayacaktır.”(Saff Suresi 61/7-8)

Bugün teröre lanet okuyan gerçek ve/veya tüzel kişiler kendilerini bir mezhebin mensubu olarak tanımlıyorlarsa orada İslam zaten yok demektir. Bugün Işid’e lanet okunan coğrafyanın ilahiyat fakültelerinde Allah’ın kitabı yerine mezheplerin kanunları din diye öğretiliyorsa bu okunan lanetler sadece boş söz olarak kalacak, asla samimiyeti yansıtmayacaktır. Zira ilahiyat fakültelerinde okutulanla Işid’in uygulamalarının dayandığı kaynaklar aynı kaynaklardır. Böyle bir coğrafyada din terörünün bitmesi söz konusu bile olamaz.

Allah’ın dinine yapılan ihanetin bedelini ödeyen masum kardeşlerimize Rabbimizden rahmet, ailelerine metanet dilerim.

Erdem Uygan’ın kaleme aldığı bu yazı, 29.6.2016 tarihinde Fıtrat Haber sitesinde yayımlanmıştır.