ÖRÜMCEK AĞI MI? ÖRÜMCEK EVİ Mİ?

Giriş
Kur’ân-ı Kerim, bizim zihni yeteneklerimizi kullanmamızı istemekte ve bu yüzden ayetlerin sonunu çoğuz aman: “Hiç akletmez misiniz?”, “Hiç düşünmez misiniz?”, “Düşünen var mı?”, “Öğüt alan var mı?” gibi cümlelerle bitirmektedir. Bunun için bazen örnekler ve mecazlar kullanmaktadır: “Aklını kullananlar için ibretler vardır”, “düşünen topluluk için dersler vardır”, “Allah öğüt almanız için böyle misaller verir”, “Onlar bakarlar ama görmezler, kulakları var ama duymazlar.”
Bu misallerden biri de sunacağımız konumuzla ilgilidir. Allah Teala, Ankebut suresi 41. Ayette şöyle buyurmaktadır:

                مَثَلُ الَّذ۪ينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَوْلِيَٓاءَ كَمَثَلِ الْعَنْكَبُوتِۚ اِتَّخَذَتْ بَيْتًاۜ وَاِنَّ اَوْهَنَ الْبُيُوتِ لَبَيْتُ الْعَنْكَبُوتِۢ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ

“Allah’tan önce velilere (yakınlara) sarılanların durumu örümceğin durumuna benzer. Örümcek bir yuva edinir ama yuvaların en zayıfı örümcek yuvasıdır. Keşke bunu bilselerdi.” Allah Teala “en zayıf ev” kelimesinden ne kastediyor? Bu kelimeden kastedilen örümceğin kolayca tahrip edilen ağı mı? Yoksa, başka bir şey mi?

Yazının tamamını görüntülemek için linke tıklayın: abdulamid-gehani-kh-21-sayi-orumcek-agi-mi-orumcek-evi-mi

Dr. Abdulhamid GEHANİ

Yayımlandığı Yer: Kitap ve Hikmet Dergisi, Nisan-Haziran 2010 Sayı: 21, s.28-31