Yerellikten Küreselliğe Asit Yağmurları…

Asit yağmuru nasıl oluşur?

Asit yağmurunun oluşumundaki temel sebep insanın konuya duyarsız kalmasıdır.

Asit yağmurları, fosil yakıtların yakılması sonucu meydana gelir.

Fosil, nesli tükenen canlıların milyonlarca yıl öncesinden günümüze kadar bozulan ve sertleşerek gelen Kömür, petrol, doğalgaz gibi yakıtlardır. Anlaşılan o ki; Son üç yüz yıldan önce fosil yakıtlarını enerji kaynağı olarak kullanan başka bir medeniyet olmamıştır…

Fosil yakıtları tüketmenin en büyük zararı oluşturduğu hava kirliliği ve asit yağmurlarıdır.  Dolayısıyla meydana gelen birçok doğa olayının ana nedenidir. Oksijenin azalmasına neden olur. Karbondioksit oranını arttırır. Küresel ısınmaya yol açar. İklimde değişikliklere neden olur. Fosil yakıtların tüketilmesi nedeniyle etrafa saçılan gaz ve parçacıklar doğaya ve insan sağlığına zarar verir.

Asit yağmuru oluşumunda hava kirliliğine neden olan iki ana kimyasal vardır. Bunlardan biri kükürt dioksit diğeri azottur. Çevreyi tahrip eden kükürt dioksit ve azot havadaki nemle birleşerek bulutlar oluştururlar. Bu karışım sülfürik asit ve nitrik asit bir çözelti oluşturur. Güneş ışığı bu tepkimelerin oranını arttırır ve asit yağmuru olarak yeryüzüne yağmasına sebep olur.

Asit yağmurları, ağaçların ve bitkilerin büyümesini yavaşlatır. Ağaçların görünümünü ve sağlığını bozar.

Asit yağmuruna maruz kalan taş ve metaller bozulmaya başlar.

Asit yağmuru, göl akarsu, denizlere yağarak sudaki asit dengesinin bozulmasına sebep olduğu için balıklara dolayısıyla balıkları tüketen insan sağlığına zarar verir.

Asit yağmuru içeren göllerde ve ya herhangi suda yüzmek çok tehlikelidir. Bu suda yüzmek Cildimize zarar vereceği gibi akciğerlerimizi de bozar.

Kirli hava solunduğunda solunum yolları hastalıklarının artmasına ve kansere sebebiyet verir.

Tüm tahrifatlar katlanarak daha büyük felaketlere (Su kaynaklarının kirlenmesi, kuraklık ve çölleşme gibi) sebebiyet vermeden alternatif yenilenebilir enerji kaynaklarına dönüş yapmamız kaçınılmazdır. Kişisel çıkarlar yüzünden hem tabiatı hem neslimizi heba etmekteyiz. Ülkemiz, yenilenebilir enerji kaynakları açısından çok zengin bir ülkedir. Her bölgenin kendine has iklim koşulları ve enerji kaynakları vardır. Gelecek nesillere sağlıklı ve güvenli bir çevre bırakmak istiyorsak, çocuklarımızı yenilenebilir enerji kaynaklarını üretip tüketmeleri konusunda bilinçlendirmeliyiz. İnsan tabiattan kopuk bir varlık değildir. Tabiata nasıl davranırsak bize öyle geri dönüşüm yapar.

İnsanların, kendi elleriyle yaptıkları şeyler yüzünden karada ve denizde bozulmalar olur. Bu ettiklerinin bir kısmını bulsunlar diyedir; bakarsın vazgeçerler. (Rum/41)

Allah gökleri görebileceğiniz direkler olmadan yaratmış, sizi çok sarsmasın diye yerin içine sabitleyen dağlar yerleştirmiş ve orada her türlü (hareketli) canlıyı yaymıştır. Gökten su indirip bereketli çiftlerin (erkek ve dişi bitkilerin) hepsinden bitirmiştir[*]. (Lokman/10) [*] İltifat Bakara 2/64

Gökten TEMİZ BİR SU indirerek yapacağı[*] ikramdan önce bir müjdeci olarak rüzgârları gönderen odur. (Furkan/48 )[*]İltifat Bakara 2/64

Bunu, ölü bir bölgeyi canlandıralım, yarattığımız En’am’ın (koyun, keçi, sığır ve deveyi) ve birçok insanın su ihtiyacını karşılayalım diye yaparız. (Furkan/49)

Biz o suyu, bilgi sahibi olsunlar (ve bilgilerini kullansınlar) diye halden hale çevirdik[*]. Ama insanların nankörlüğü bir türlü bırakmaz. (Furkan/50)

Kendimize dur dememizin zamanı geldi.

Su her şeyi temizler, yeter ki biz havayı, suyu kirletmeyelim.

Gökten belli ölçüde su indirdik ve yerin içine yerleştirdik. O suyu yürütmenin ölçüsünü de koyduk.  (Mu’minun/18)

De ki “Düşünsenize, bir sabah sularınız yerin dibine batsa, kim size bir akarsu getirebilir?” (Mülk/30)

“Ey halkım! Rabbinizden bağışlanma dileyin sonra O’na dönün ki size gökten bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Suçlu halde çekip gitmeyin.”(Hud/52)

(De ki) “Allah’tan başka bir hakem mi ararım?” Kitap’ı size açıklanmış olarak indiren O’dur. Kendilerine Kitap verdiklerimiz bilirler ki bu Kitap, Rabbin tarafından tümüyle gerçekleri gösterecek şekilde indirilmiştir. Sakın şüpheye kapılanlardan olma. (En’am/114)

Rabbinin sözü, doğruluk ve adalet bakımından tamdır. O’nun sözleri yerine geçecek söz yoktur. O dinler, bilir. (En’am/115)

Çoğunluk hakikatin ölçüsü değildir…

Yeryüzündeki insanların çoğuna uyacak olsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar, sadece varsayımlarla hareket ederler. Onlar, sadece atarlar. (En’am’116)

Allah, şeytanı dışlamıştır (lanetlemiştir). O demişti ki “Ne olursa olsun, senin kullarından belli bir takımını ele geçireceğim. (Nisa/118)

Onları yoldan çıkaracağım. Onları beklentiler içine sokacağım. Onlara emredeceğim, En’am’ın kulaklarını yaracaklar[1*]. Onlara emredeceğim, Allah’ın yarattığını değiştirecekler[2*].” Bakın! Sizden kim o şeytanı, Allah ile arasına giren bir dost(veli) sayarsa apaçık bir hüsrana uğramış olur. (Nisa/119) [1*] [2*]fıtratı bozma

O (şeytan), onlara söz verir, onları beklenti içine sokar. Şeytan, sadece aldatmak için söz verir. (Nisa/120)

Şeytan sizi yoksul düşmekle korkutur ve çirkin işler yapmanızı ister. Allah ise suçunuzdan arındırma ve ikramda bulunma sözü verir. İmkânları geniş olan ve her şeyi bilen Allah’tır. (Bakara/268)

Ey insanlar! Yeryüzündeki her şeyin helal ve temiz olanlarından yiyin! Şeytan’ın izinden gitmeyin! O sizin açık düşmanınızdır. (Bakara/168)

Ey iman edenler, tam bir teslimiyet içine girin! Şeytanın izinden gitmeyin! O sizin için açık düşmandır. (Bakara/208)

Tertemiz bir gelecek için elimizden gelen gayreti göstermek dileğiyle. Gayret bizden ikram Allah’tan…

Mürüvvet Çalışkan’ın kaleme aldığı bu yazı Fıtrat Haber sitesinde 4.1.2017 tarihinde yayımlanmıştır.