Tecelli Meselesi

Sufilerin “Şeyhlerin alnı bir aynadır. Orada Cenab-ı Hakk celle celâlühû tecellî eder.” şeklinde bir idiası vardır

Bu iddianın sahipleri bu tecelliye mazhar olabilmek için rabıta yaparlar

Aslında ne Kur’an-ı Kerim’de ne de ehli sünnet mezheplerde rabıtanın hiçbir delili yoktur

ama sufiler nedense çok önemliymiş gibi bu rabıtaya sarılırlar

Oysa sen bir insansın

Karşındaki de bir insan

Haşa Allah neden onun alnında tecelli ediyor da sana onu düşünmek kalıyor

Hiç düşünmezler

Allah’ın emretmediği bir şeyi yapmakta olduklarını da düşünmezler

Hatta rabıta yaparken neredeyse namaz gibi bir ibadet yaptıklarını sananlar çoktur aralarında

Oysa Allah bizlere neleri emretmiş, neleri yasaklamış açıkça bildirmiştir Kur’an’da

Bu emir ve yasaklar arasında rabıta yoktur ama onlar okumazlar

İlk emri “oku” olan bir dinin müminleri olmalarına rağmen okumazlar

Çok Kur’an okumakla övünenler de vardır aralarında

Onlar da Arapça bilmedikleri için okuduklarını anlamazlar

Hatta “Kur’an’ı anlamaya çalışmayın, imanınız sarsılır” diye uyarılırlar zaman zaman şeyhleri tarafından

Es kaza sizinle konuşurlarsa size ne kadar haklı ve doğru yolda olduklarını anlatırlar ısrarla

Şeyhleri büyük adamdır, her şeyi bilir

Biz nasipsizizdir

Bizim için dua edeceklerdir

Dua edin etmesine, biz de sizin için dua edelim onda sorun yok da

Gelin şu şeyhinizin alnında Allah’ın tecelli edemeyeceğini kabul edin önce

Kur’an’da Musa aleyhisselamın kıssası anlatılırken Allah’ın dağa tecelli ettiğinden söz edilir doğru ama dağ dayanamamıştır bu tecelliye

Musa belirlenen vakitte gelip de Rabbi onunla konuşunca dedi ki “Rabbim! Bana kendini göster de seni seyredeyim.” Dedi ki “Beni göremezsin, ama şu dağa bak; eğer yerinde kalabilirse daha sonra beni görürsün.” Rabbi dağa görünür görünmez orasını dümdüz etti. Musa düşüp bayıldı. Kendine gelince dedi ki “Sana içten boyun eğerim, sana yöneldim. Ben müminlerin en önde olanıyım.” (Araf 7/143)

Dağın paramparça olduğu, Musa’nın düşüp bayıldığı anlatılırken ayette açıkça, sizin şeyhinizin alnı nasıl olur da tecelligâh olur

Hiç mi düşünmezsiniz

Şeyhinizin alnında Allah’ın tecelli edeceği size söylenmiş bir yalan olamaz mı

Hiç mi düşünmezsiniz

Bu yalanı söyleyenler sizi kendilerine kul etmek istiyor olamaz mı

Hiç mi düşünmezsiniz

Yunus suresi 17. ayeti hiç mi anlayarak okumadınız

Bir yalanı Allah’a atfeden veya onun ayetleri karşısında yalana sarılandan daha yanlış kim olabilir? Şurası bir gerçek ki bu suçu işleyenler, umduklarına kavuşamayacaklardır. (Yunus 10/17)

Yunus suresi 18. ayeti hiç mi düşünerek okumadınız

Kendilerine zarar vermeyecek, bir fayda da sağlamayacak olan varlıkları Allah ile aralarına koyup kul olurlar. Bir de derler ki “Bunlar Allah’ın yanında bizi yanına alacak (şefaat edecek) olanlardır.” De ki “Siz Allah’a, göklerde ve yerde bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?” O, onların ortak saydıklarından uzak ve yücedir.” (Yunus 10/18)

Okuyun, lütfen Kur’an-ı Kerim’i anladığınız dilde de okuyun

Yoksa size söylenen her söze inanırsınız

Yoksa sizi bu dinimizin emri diyerek çok aldatırlar

Yoksa sizi kula kul eder, ahiretinizi yakarlar

Okuyun ki cin ve insan şeytanlarının şerlerinden korunun

 

Özlem Ata