Bilmek ve Fark Etmek

Çoğumuz 50 yıl önce Kur’an’ın içeriği hakkında pek bilgi sahibi değildik. (Arapçasından okumak değil kastettiğim). Çünkü o yıllarda hatta daha öncesinde de meal okumak günümüzdeki kadar yaygın değildi. Hatta İlahiyat Fakültelerinden mezun olanlar bile bu çoğunluğa dahil edilebilir.

Sonra ne olduysa oldu ve gafletten uyanışlar başladı. Bu uyanışla beraber satışlarda yerini bulan farklı meal yazarlarıyla tanışmaya başladık. Artık evlerde sadece Arapça Kur’an değil farklı dillerde mealler okunmaya başlandı. Bu sayede Kur’an’ın içeriği hakkında bilgi sahibi olmaya başladık. Bir dilin motamot diğer bir dile çevrilmesinin çok zor olduğunu dil felsefesiyle ilgilenenler bilir. Bu yüzden iyi bir çeviri için çevirmen/lerin; Arapça – Türkçe gramer bildiğine, tüm kavramlara vakıf olduğuna ve metin içi bağlamları doğru aktardığına güvenmek gerekir. Bu üç unsura vakıf olmayan çevirmen/lerin objektif bir meal yazmaları çok zordur. Dil felsefesinde dilin objektifliği ilkesi vardır. Anlamın objektifliği dille yakından alakalıdır. Meal yazarları objektif değillerse kendi ideolojilerini, felsefelerini  ve bilgi birikimlerini dile/çeviriye yansıtmaları kuvvetle muhtemeldir. Meal yazar/larının Kur’an’daki kavramların objektifliğine yani ondaki dilin objektifliğine inanması bu yüzden çok önemlidir. Bu sayede kavramlardaki görelilik ortadan kalkar. Sana göre öyle, bana göre böyle gibi bir söylem ortadan kalkar. Onun yerine objektif, evrensel bilgi yani çeviri alır. Arapça bilmeyen, sadece meal okuyanların, yukarıda saydığım unsurları fark etmeleri imkansız gibidir.

Peki ne yapabiliriz?

Önce kendimiz objektif olmalıyız. Elimizden geldiği kadar farklı mealleri karşılaştırarak okumalıyız. Aradaki çeviri farklarını fark etmeliyiz. Mümkünse meal yazarına ulaşmalıyız. Neden böyle bir çeviriyi tercih ettiğini sorabiliriz. Kavram çalışması yapanları takip edebilir, aynı zamanda kendimize güveniyorsak kavram çalışması yapabiliriz. İnternette kavram çalışması yapabileceğiniz siteler var. Kavram sözlükleri de kitap evlerinde satılıyor. Hatta mümkünse kavram çalışması için ve kavramların bağlamlarını Kur’an’da bulmak için istişare gurubu kurabilirsiniz. Arapça öğrenebilir ya da Arapça bilenlere sorabilirsiniz vb. Sanırım verdiğim öneriler sorunun cevaplanması için yeterlidir.

Unutmayalım; İnsanın kendi çalışmasından başkası kendine ait değildir. (Necm 53/39)

Çalışması yakında gözler önüne serilecektir. (Necm 53/40)

Sonra ona, yaptıklarının karşılığı tam olarak verilecektir. (Necm 53/41)

Varıp gideceği yer, Sahibinin huzurudur. (Necm 53/42)

Rabbimiz kadın olsun, erkek olsun herkesin çabasını tastamam ödüllendirecektir.

Erkek olsun, kadın olsun, kim mümin olarak iyi iş yaparsa ona mutlaka güzel bir hayat yaşatırız. Ödüllerini de kesinlikle yaptıklarının en güzeline göre veririz. (Nahl 16/97)

Yeter ki biz Kur’an’ın ipine sıkı sıkı sarılıp fırkalara ayrılmayalım. Bunun için bilmek yetmez, fark etmek gerekir. Bilmek ayrı şey fark etmek ayrı şeydir. Birçoğumuz verdiğim ayetleri biliyordur. Fakat objektif bir şekilde anlamını fark edip hayatımıza tatbik ettirmede sınıfta kalıyoruz. İşte bunun için bilmek yetmez. Fark etmek ve yaşamak gerekir.

 

Mürüvvet Çalışkan